10

١٠

اَلَّذى جَعَلَ لَكُمُ الْاَرْضَ مَهْدًا وَجَعَلَ لَكُمْ فيهَا سُبُلًا لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ

(10) ellezi ceale lekümül erda mehdev ve ceale leküm fiha sübülel lealleküm tehtedun
O ki yeri sizin için bir beşik yaptı yolunuzu bulasınız diye onda size yollar açtı

(10) (Yea, the same that) has made for you the earth (like a carpet) spread out, and has made for you roads (and channels) therein, in order that ye may find guidance (on the way)

1. ellezî : ki o
2. ceale : kıldı, yaptı
3. lekum : size, sizin için
4. el arda : arz, yeryüzü, yer
5. mehden : beşik, döşek
6. ve ceale : ve kıldı, yaptı
7. lekum : size, sizin için
8. fîhâ : orada
9. subulen : sebîller, yollar
10. lealle-kum : umulur ki böylece siz
11. tehtedûne : hidayete ererler

الَّذِي kiجَعَلَ O, kıldıلَكُمْ sizin içinالْأَرْضَ yeryüzünüمَهْدًا bir beşikوَجَعَلَ ve var ettiلَكُمْsizler içinفِيهَا oradaسُبُلًا yollarلَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ yolunuzu bulabilmeniz için