٨٩
وَقُلْ اِنّى اَنَاالنَّذيرُ الْمُبينُ
(89) ve kul inni enen nezirul mübin
deki, şüphesiz ben evet ben açık bir uyarıcıyım
(89) And say: I am indeed he that warneth openly and without ambiguity,
1. | ve | : ve |
2. | kul | : de |
3. | innî | : muhakkak ben |
4. | ene | : ben |
5. | el nezîru | : nezir, uyarıcı |
6. | el mubînu | : apaçık, açıkça açıklayan, beyan eden |