71

٧١

قَالَ امَنْتُمْ لَهُ قَبْلَ اَنْ اذَنَ لَكُمْ اِنَّهُ لَكَبيرُكُمُ الَّذى عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَاُقَطِّعَنَّ اَيْدِيَكُمْ وَاَرْجُلَكُمْ مِنْ خِلَافٍ وَلَاُصَلِّبَنَّكُمْ فى جُذُوعِ النَّخْلِ وَلَتَعْلَمُنَّ اَيُّنَا اَشَدُّ عَذَابًا وَاَبْقى

(71) kale amentüm lehu kable en azene leküm innehu le kebirukümül lezi allemekümüs sihr fe le ükattianne eydiyeküm ve ercüleküm min hilafiv ve le üsallibenneküm fi cüzuin nahli ve le ta’lemünne eyyüna eşeddü azabev ve ebka
(firavun) iman mı ettiniz dedi ben size izin vermeden önce o muhakkak sizin büyüğünüz sizlere sihri o öğretmiş o halde mutlaka keseceğiz sizlerin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama sizi mutlaka asacağım hurma direklerine ilerde bileceksiniz hangimizin azabı daha şedit ve baki olduğunu

(71) (Pharaoh) said: believe ye in him before I give you permission? surely this must be your leader, Who has taught you magic! Be sure I will cut off your hands and feet on opposite sides, and I will have you crucified on trunks of palm trees: So shall ye know for certain, which of us can give the more severe and the more Lasting punishment!

1. kâle : dedi
2. âmentum : inandınız mı, îmân mı ettiniz
3. lehu : ona
4. kable : önce
5. en âzene : (benim) izin vermem
6. lekum : size
7. inne-hu : muhakkak o
8. le : elbette, mutlaka
9. kebîru-kum : sizin büyüğünüz
10. ellezî : ki o
11. alleme-kum : size öğretti
12. es sihra : sihir, büyü
13. fe : artık, öyleyse
14. le ukattıanne : mutlaka keseceğim
15. eydiye-kum : sizin ellerinizi
16. ve ercule-kum : ve sizin ayaklarınızı
17. min hilâfin : çapraz olarak
18. ve le usallibenne-kum : ve mutlaka sizi asacağım
19. : içinde, de
20. cuzûı en nahli : hurma ağacının gövdesi
21. ve le ta’lemunne : ve mutlaka öğreneceksiniz
22. eyyu-nâ : hangimiz
23. eşeddu : daha şiddetli, daha kuvvetli
24. azâben : azap
25. ve ebkâ : ve daha uzun süreli, daha kalıcı olan, bâki olan