25

٢٥

لِيَحْمِلُوا اَوْزَارَهُمْ كَامِلَةً يَوْمَ الْقِيمَةِ وَمِنْ اَوْزَارِ الَّذينَ يُضِلُّونَهُمْ بِغَيْرِ عِلْمٍ اَلَا سَاءَ مَايَزِرُونَ

(25) li yahmilu evzarahüm kamiletey yevmel kiyameti ve min evzarillezine yüdillunehüm bi ğayri ilm e la sae ma yezirun
onlar yüklerini yüklenirler kıyamet günü tamamen saptıkları kişilerin günahlarını da ilimleri olmadığı halde dikkat edin, ne kötü bir yüklenme

(25) Let them bear, on the day of judgment, their own burdens in full, and also (something) of the burdens of those without knowledge, whom they Misled. Alas, how grievous the burdens they will bear

1. li : için, bunun için, böylece
2. yahmilû : yüklenirler, taşırlar
3. evzâre-hum : onların kendi yükleri, kendi günahları
4. kâmileten : tam, tamamı
5. yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
6. ve min evzâri : ve yüklerden, ağırlıklardan, günahlardan
7. ellezîne : o kimseler
8. yudıllûne-hum : onları saptırırlar (dalâlette bırakırlar)
9. bi gayri ilmin : bir ilmi olmaksızın
10. e lâ : (öyle) değil mi
11. sâe : kötü (ne kadar kötü)
12. mâ yezirûne : yüklendikleri şey