32

٣٢

وَجَعَلْنَا السَّمَاءَ سَقْفًا مَحْفُوظًا وَهُمْ عَنْ ايَاتِهَا مُعْرِضُونَ

(32) ve cealnes semae sakfem mahfuza ve hüm an ayatiha mu’ridun
semayı yaptık muhafazalı bir tavan onlar ise ayetlerden yüz çeviriyorlar

(32) And we have made the heavens as a canopy well guarded: yet do they turn away from the Signs which these things (point to)!

1. ve ceal-nâ : ve kıldık
2. es semâe : sema
3. sakfen : tavan
4. mahfûzen : korunmuş, muhafaza edilmiş
5. ve hum : ve onlar
6. an âyâti-hâ : âyetlerinden, delillerinden
7. mu’ridûne : yüz çevirenler