٣
اِتَّبِعُوا مَا اُنْزِلَ اِلَيْكُمْ مِنْ رَبِّكُمْ وَلَا تَتَّبِعُوا مِنْ دُونِه اَوْلِيَاءَ قَليلًا مَا تَذَكَّرُونَ
(3) ittebiu ma ünzile ileyküm mir rabbiküm ve la tettebiu min dunihi evliya’ kalilem ma tezekkerun
tabi olun size indirilenlere Rabbinizden tabi olmayın ondan başka dostlara çok az düşünüyorsunuz
1. | ittebiû | : tâbî olun, uyun |
2. | mâ | : şey |
3. | unzile | : indirildi |
4. | ileykum | : sizlere |
5. | min rabbi-kum | : sizi Rabbinizden |
6. | lâ tettebiû | : tâbî olmayın |
7. | min dûni-hi | : ondan başka |
8. | evliyâe | : dostlar, velîler |
9. | kalîlen | : az |
10. | mâ | : ne kadar |
11. | tezekkerûne | : tezekkür etmek |
اتَّبِعُوا uyunمَا أُنْزِلَ indrileneإِلَيْكُمْ sizeمِنْ رَبِّكُمْ Rabbinizdenوَلَا تَتَّبِعُوا uymayınمِنْ دُونِهِ O’ndan başkaأَوْلِيَاءَ velilereقَلِيلًا مَا ne kadar da azتَذَكَّرُونَ öğüt alıyorsunuz
AÇIKLAMA
Yüce Allah Mekke’de indirilmiş bulunan bu sureyi de yine Mekke’de, peygamberliği ve vahyi ispat etmek için indirilmiş diğer sureler gibi mukatta’ harfler diye bilinen bir takım harflerle başlatmaktadır.
Bu Kur”an-ı Kerim, şanı yüce bir kitaptır. Ey Muhammed! Hidayet ve hayır kasdıyla Rabbinden sana indirilmiştir. Bunun inzal ile nitelendirilmesinde hem bu Kitab’ın, hem de bu Kitab’ın üzerine indirildiği o yüce zatın kadrinin yüceliğine delâlet vardır. O halde bu Kitap ile uyarmaktan, insanlara onu tebliğ etmekten, iman ehlini kendilerine faydalı olacak ve onlarda olumlu etki bırakacak şekilde hatırlatmalarından dolayı kalbinde bir darlık, bir sıkıntı olmasın. Bilindiği gibi her peygamber ve her bir ıslahatçı bir takım eziyetler, davetine karşı direnişler, mesajından yüz çevirmeler ve engellerle karşı karşıya kalır. Bu durumlarda davetçiye düşen sabretmek, direnmek ve yoluna devam etmektir: “Artık sen de azim sahibi peygamberlerin sabrettiği gibi sabret.” (Ahkâf, 46/35)
Bundan dolayı bu yasaklamadan kasıt, buna karşılık Allah’ın vaad etmiş olduğu hayır ve fazileti Allah katında bekleyerek kararlılık göstermek, zorluklara karşı direnmekte ve sıkıntılara katlanmakta olanca gayretini ortaya koymaktır.
Bu Kitabın oldukça büyük ve önemli fonksiyonları olduğundan dolayı, şanı yüce Allah bütün insanlara şu buyruğu ile hitap etmektedir: Ey insanlar! Sizlere her şeyin Rabbi, mutlak maliki, yaratıcısı, müdebbiri, koruyup gözetleyicisi olan Rabbinizden indirilene tabi olunuz. Teşrîde (yasa koymada) ibadetleri emretmekte, helâl ve haram kılmakta hak sahibi yalnızca O’dur. Çünkü neyin maslahat olduğunu en iyi yalnızca O bilir. Sizin için neyin zararlı olduğundan O haberdardır. Bu bakımdan O, hayır ve doğruluktan başkasını teşrî etmez.
Size zararlı, tehlikeli, sapıklık, fesat, şer ve kötülükleri vesvese ile fısıldayan herhangi bir zarar ya da faydası söz konusu olmayan bir takım taşlardan ibaret olan putların, Allah nezdinde etkili ortaklar olduğu vehmini veren şeytanlar gibi, Allah’ın dışında velilere tabi olmayınız. Yani rasulün size getirdiğinin dışına çıkarak başka şeyleri izlemeyiniz. O takdirde sizler hakkı bırakıp sapmış, sapıklığa yönelmiş olursunuz; Allah’ın hükmünü terk etmiş, şeytanın ve nevalarının hükmüne uymuş olursunuz. Fakat sizler çok az öğüt alıyor ve Rabbinize karşı görevlerinizi unutuyorsunuz. Yüce Allah’ın şu buyruğu da buna benzemektedir: “Sen bu konuda hırs göstersen dahi insanların çoğunluğu iman etmez.” (Yusuf, 12/103)