41

٤١

وَلَمَنِ انْتَصَرَ بَعْدَ ظُلْمِه فَاُولءِكَ مَاعَلَيْهِمْ مِنْ سَبيلٍ

(41) ve lemenintesara ba’de zulmihi fe ülaike ma aleyhim min sebil
Ve kim zulme uğradıktan sonra öcünü alırsa artık böylelerinin aleyhine yol yoktur

(41) But indeed if any do help and defend themselves after a wrong (done) to them, against such there is no cause of blame.

1. ve le : ve elbette, gerçekten
2. men : kim, kimse
3. intesare : yardımlaşır, hakkını alır
4. ba’de : sonra
5. zulmi-hi : zulme uğraması
6. fe : böylece
7. ulâike : işte onlar
8. m�� aleyhim : onlar����n üzerine yoktur
9. min sebîlin : bir sebîl, bir yol

وَلَمَنْ kim deانتَصَرَ intikamını alırsaبَعْدَ sonraظُلْمِهِ zulme uğradıktanفَأُوْلَئِكَ artık onlar içinمَا yokturعَلَيْهِمْaleyhlerindeمِنْ سَبِيلٍ bir yol