111

١١١

وَعَنَتِ الْوُجُوهُ لِلْحَىِّ الْقَيُّومِ وَقَدْ خَابَ مَنْ حَمَلَ ظُلْمًا

(111) ve anetil vücuhü lil hayyil kayyum ve kad habe men hamele zulma
ve bütün yüzler boyun eğmiştir hayy (ve) kayyüm olan (Allah’a) ve gerçekten hüsrana uğramıştır zulüm yüklenen kimse

(111) (All) faces shall be humbled before (Him) the living, the Self Subsisting, Eternal: Hopeless indeed will be the man that carries iniquity (on his back).

1. ve aneti : ve boyun eğdi
2. el vucûhu : vechler, yüzler, kişiler
3. li el hayyi : hayy olana (diri, canlı olana)
4. el kayyûmi : zatı ile kaim olan, kayyum olan
5. ve kad : ve olmuştu
6. hâbe : heba oldu, yuvarlanıp (cehenneme) düştü
7. men hamele : yüklenen kimse
8. zulmen : zulüm