٥٥
اِذْ قَالَ اللّهُ يَا عيسى اِنّى مُتَوَفّيكَ وَرَافِعُكَ اِلَىَّ وَمُطَهِّرُكَ مِنَ الَّذينَ كَفَرُوا وَجَاعِلُ الَّذينَ اتَّبَعُوكَ فَوْقَ الَّذينَ كَفَرُوا اِلى يَوْمِ الْقِيمَةِ ثُمَّ اِلَىَّ مَرْجِعُكُمْ فَاَحْكُمُ بَيْنَكُمْ فيمَا كُنْتُمْ فيهِ تَخْتَلِفُونَ
(55) iz kalellahü ya iysa inni müteveffike ve rafiuke ileyye ve mütahhiruke minellezine keferu ve cailüllezinettebeuke fevkal lezine keferu ila yevmil kiyameh sümme ileyye merciuküm fe ahkümü beyneküm fima küntüm fihi tahtelifun
o zaman Allah dedi ya İsa muhakkak ben senin canını alacağım seni bana yükselteceğim seni temizleyeceğim küfredenlerden sana tâbi olanları üstün tutacağım kıyamet gününe (kadar) kâfirlerden sonra dönüşünüz banadır ihtilaf ettiğiniz şeyler hakkında sonra aranızda hükmü ben vereceğim
(55) Behold Allah said: O Jesus I will take thee and raise thee to myself and clear thee (of the falsehoods) of those who blaspheme who reject Faith, I will make those who follow thee superior to those to the day of resurrection: then shall ye all return unto me, and I will judge between you of the matters wherein ye dispute
1. | iz kâle allâhu | : Allah (şöyle) buyurmuştu |
2. | yâ îsâ innî | : ey İsa, muhakkak ki ben |
3. | muteveffî-ke | : seni vefat ettirecek olan |
4. | ve râfiu-ke | : ve seni yükseltecek olan |
5. | ileyye | : bana, kendime |
6. | ve mutahhiru-ke | : ve seni temizleyecek olan |
7. | min ellezîne | : o kimselerden, onlardan |
8. | keferû | : inkâr ettiler |
9. | ve câilu | : ve kılacak olan |
10. | ellezîne | : o kimseler, onlar |
11. | ittebeû-ke | : sana tâbî oldular |
12. | fevka | : üstün |
13. | ellezîne | : o kimseler |
14. | keferû | : inkâr ettiler |
15. | ilâ yevmil kıyâmeti | : kıyâmet gününe kadar |
16. | summe | : sonra |
17. | ileyye | : bana |
18. | merciu-kum | : sizin dönüşünüz |
19. | fe ahkumu | : o zaman, ben hüküm vereceğim |
20. | beyne-kum | : sizin aranızda |
21. | fî-mâ kuntum | : sizin … olduğunuz şeyde |
22. | fî-hi tahtelifûne | : hakkında ihtilâf ettiğiniz, ayrılığa düştüğünüz |