134

١٣٤


تِلْكَ اُمَّةٌ قَدْ خَلَتْ لَهَا مَاكَسَبَتْ وَلَكُمْ مَاكَسَبْتُمْ وَلَاتُسْلُونَ عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَ

(134) tilke ümmetün kad halet leha ma kesebet ve leküm ma kesebtüm ve la tüs’elune amma kanu ya’melun

işte onlar bir ümmetti geldi geçti (onların) kazandıkları kendilerine sizin kazandığınız da sizedir mesul değilsiniz onların yaptığı işlerden

(134) That was a People that hath passed away. They shall reap the fruit of what they did, and ye of what ye do! Of their merits there is no question in your case!

1. tilke : işte o (onlar)
2. ummetun : bir ümmet, bir toplum
3. kad : oldu
4. halet : gelip geçti
5. lehâ mâ kesebet : onun kazandığı şeyler
6. ve lekum : ve sizin
7. mâ kesebtum : kazandığınız şeyler
8. ve lâ tus’elûne : ve size sual olunmaz, sorulmaz
9. ammâ (an mâ) : şeylerden
10. kânû : onlar oldular
11. ya’melûne : yapıyorlar

تِلْكَonlarأُمَّةٌbir ümmettiقَدْelbetteخَلَتْgeçtiلَهَاkendilerininمَا كَسَبَتْonların kazandıklarıوَلَكُمْsizindirمَا كَسَبْتُمْsizin kazandıklarınız da وَلَا تُسْأَلُونَve siz sorulmazsınız عَمَّا كَانُوا يَعْمَلُونَonların yaptıklarından