26

٢٦

قُلْ اِنَّمَا الْعِلْمُ عِنْدَ اللّهِ وَاِنَّمَا اَنَا نَذيرٌ مُبينٌ

(26) kul innemel’ilmu ‘indallahi ve innema ene nezirun mubin
De ki: (onun) ilmi ancak Allah’ın yanındadır ben sadece apaçık bir uyarıcıyım

(26) Say: As to the knowledge of the time, it is with Allah alone: I am (sent) only to warn plainly in public.

1. kul : de
2. innemâ : ancak, sadece
3. el ilmu : ilim, bilgi
4. inde allâhi : Allah’ın indinde, yanında
5. ve innemâ : ve ancak, sadece
6. ene : ben
7. nezîrun : uyarıcı
8. mubînun : apaçık, açıklayan, açıkça bildiren

قُلْ de kiإِنَّمَا ancakالْعِلْمُ bilgiعِنْدَ katındadırاللَّهِ Allah’ınوَإِنَّمَاsadeceأَنَا benنَذِيرٌ bir uyarıcıyımمُبِينٌ apaçık