٢٦
قَدْ مَكَرَ الَّذينَ مِنْ قَبْلِهِمْ فَاَتَى اللّهُ بُنْيَانَهُمْ مِنَ الْقَوَاعِدِ فَخَرَّ عَلَيْهِمُ السَّقْفُ مِنْ فَوْقِهِمْ وَاَتيهُمُ الْعَذَابُ مِنْ حَيْثُ لَايَشْعُرُونَ
(26) kad mekaral lezine min kablihim fe etellahü bünyanehüm minel kavaidi fe harra aleyhimüs sakfü min fevkihim ve etahümül azabü min haysü la yeş’urun
kesinlikle hileler (kurmuşlardı) o kimseler daha önce Allah’tan hüküm geldi onların binaları temellerinden söküldü çatıları tepelerinden üzerine (çöktü) ve onlara azap geldi tahmin etmedikleri yerden
(26) Those before them did also plot (against Allah’s way): but Allah took their structures from their foundations, and the roof fell down on them from above and the wrath seized them from directions they did not perceive.
1. | kad mekere | : hile yapmışlardı |
2. | ellezîne min kabli-him | : onlardan önceki kimseler |
3. | fe etallâhu | : böylece Allah, getirdi, yıktı, harap etti |
4. | bunyâne-hum | : onların binaları |
5. | min el kavâıdi | : temellerinden |
6. | fe harre | : böylece çöktü |
7. | aleyhim | : onların üzerlerine |
8. | es sakfu | : tavan |
9. | min fevkı-him | : üstlerinden |
10. | ve etâ-hum | : ve onlara geldi |
11. | el azâbu | : azap |
12. | min haysu | : bir yerden |
13. | lâ yeş’urûne | : farkında olmazlar |