١٢
اَلَّذينَ هُمْ فى خَوْضٍ يَلْعَبُونَ
(12) ellezine hum fi havdiy yel’abun
Onlar ki (daldıkları) bir batakta oyalansınlar
(12) That play (and paddle) in shallow trifles.
1. | ellezîne | : onlar ki |
2. | hum | : onlar |
3. | fî | : içinde (içine dalmış olarak) |
4. | havdın | : lüzumsuz bâtıl şeyler |
5. | yel’abûne | : oynuyorlar, oyalanıyorlar |
الَّذِينَkiهُمْ onlarفِي خَوْضٍ daldıkları batıl içindeيَلْعَبُونَoynar dururlar