13

١٣

وَكُلَّ اِنْسَانٍ اَلْزَمْنَاهُ طَاءِرَهُ فى عُنُقِه وَنُخْرِجُ لَهُ يَوْمَ الْقِيمَةِ كِتَابًا يَلْقيهُ مَنْشُورًا

(13) ve külle insanin elzemnahü tairahu fi unukih ve nuhricü lehu yevmel kiyameti kitabey yelkahü menşura
ve her insanın boynuna onun can kuşunu astık onun için çıkaracağız kıyamet günü kitap ona açılmış olarak kavuşacak

(13) Every man’s fate we have fastened on his own neck: on the day of judgment we shall bring out for him a scroll, which he will see spread open.

1. ve kulle : ve hepsi, bütün
2. insânin : insan
3. elzemnâ-hu : onu bağladık, astık
4. tâire-hu : onun kuşu, onun amellerinin neticesi
5. fî unukı-hî : onun boynunda
6. ve nuhricu : ve çıkarırız
7. lehu : ona
8. yevme el kıyâmeti : kıyâmet günü
9. kitâben : bir kitap
10. yelkâhu : onu ilka eder, arz eder
11. menşûren : neşredilmiş olarak