١٨
مَايَلْفِظُ مِنْ قَوْلٍ اِلَّا لَدَيْهِ رَقيبٌ عَتيدٌ
(18) ma yelfizu min kavlin illa ledeyhi rakiybun atid
(Ağzından) bir söz atmaz ki, onun yanında bulunmasın hazır bir gözcü
(18) Not a word does he utter but there is a sentinel by him, ready (to note it).
1. | mâ yelfızu | : söylenmez |
2. | min kavlin | : bir söz |
3. | illâ | : den başka, hariç (olmaz ki, olmasın) |
4. | ledeyhi | : onun yanında |
5. | rakîbun | : gözetleyiciler |
6. | atîdun | : hazır bulunan |
مَا يَلْفِظُ o söylemeye dursunمِنْ قَوْلٍ bir sözإِلَّا mutlakaلَدَيْهِ onun yanında vardırرَقِيبٌ عَتِيدٌ görüp gözetlemeye hazır biri