32

٣٢

اِنَّ الَّذينَ كَفَرُوا وَصَدُّوا عَنْ سَبيلِ اللّهِ وَشَاقُّوا الرَّسُولَ مِنْ بَعْدِ مَاتَبَيَّنَ لَهُمُ الْهُدى لَنْ يَضُرُّوا اللّهَ شَيًْا وَسَيُحْبِطُ اَعْمَالَهُمْ

(32) innellezine keferu ve saddu an sebilillahi ve şakkur rasule mim ba’di ma tebeyyene lehümül hüda ley yedurrullahe şey’a ve seyuhbitu a’malehüm
Şüphe yok ki küfredenler Allah yolundan çevirenler resullerine karşı gelenler kendilerine hidayet yolu belli olduktan sonra Allah’a asla hiçbir zarar verecek değillerdir onların amellerini heder edecektir

(32) Those who reject Allah, hinder (men) from the Path of Allah, and resist the Messenger, after Guidance has been clearly shown to them, will not injure Allah in the least, but He will make their deeds of no effect.

1. inne ellezîne : muhakkak ki onlar
2. keferû : inkâr ettiler, kâfir oldular
3. ve saddû : ve engellediler, men ettiler
4. an sebîli allâhi : Allah’ın yolundan
5. ve şâkkû : ve ayrılık yaptılar, muhalefet ettiler
6. er resûle : resûl
7. min ba’di : den sonra
8. mâ tebeyyene : açıkça belli olan şey
9. lehum : onlara
10. el hudâ : hidayet
11. len yedurrû allâhe : Allah’a zarar veremezler
12. sey’en : bir şey
13. ve se-yuhbitu : ve heba edecek, boşa çıkaracak
14. a’mâle-hum : onların amelleri

إِنَّ şüphesizالَّذِينَ كَفَرُوا küfürlerinde bilinçli olarak ısrar edenlerوَصَدُّوا alıkoyanlarعَنْ سَبِيلِ yolundanاللَّهِ Allah’ınوَشَاقُّوا ve karşı gelip-zorluk çıkaranlarالرَّسُولَ Rasûl’eمِنْ بَعْدِ sonraمَا تَبَيَّنَ açıkça belli olduktanلَهُمْ kendilerineالهُدَى hidayetلَنْ يَضُرُّوا kesin olarak zarar veremezlerاللَّهَ Allah’aشَيْئًا hiçbir şeyleوَسَيُحْبِطُ boşa çıkaracaktırأَعْمَالَهُمْ onların amellerini


SEBEB-İ NÜZUL

Süddî bu âyet-i kerimenin el-Hâris ibn Süveyd ve Vahvah el-Ansârî haklarında nazil olduğunu; bu ikisinin irtidad ettiklerini, Hâris’in daha sonra pişman olarak dönüp Hz. Peygamber (sa)’e geldiğini, diğerinin ise küfründe musir olarak öldüğünü söylemiştir

İbn Abbâs ise Bedr Gazvesinde müşrik ordusunun iaşesini üstlenenler hakkında nazil olduğunu söyler.