٣٠
قَالُوا يَا قَوْمَنَا اِنَّا سَمِعْنَا كِتَابًا اُنْزِلَ مِنْ بَعْدِ مُوسى مُصَدِّقًا لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ يَهْدى اِلَى الْحَقِّ وَاِلى طَريقٍ مُسْتَقيمٍ
(30) kalu ya kevmena inna semi’na kitaben ünzile min ba’di musa müsaddikal lima beyne yedeyhi yehdi ilel hakki ve ila tarikim müstekiym
Dediler ey kavmimiz biz bir kitap dinledik musa’dan sonra indirilmiş olup önceki kitapları tasdik ediyor hidayete erdiriyor hakka ve doğru yola
(30) They said, O our people! We have heard a Book revealed after Moses, confirming what came before it: it guides (men) to the Truth and to a Straight Path.
1. | kâlû | : dediler |
2. | yâ kavme-nâ | : ey kavmimiz |
3. | in-nâ | : muhakkak ki biz |
4. | semî’nâ | : işittik |
5. | kitâben | : bir kitap |
6. | unzile | : indirilen |
7. | min | : dan |
8. | ba’di | : sonra |
9. | mûsâ | : Musa |
10. | musaddikan | : doğrulayan, tasdik eden |
11. | li mâ | : şeyi |
12. | beyne yedey-hi | : onların elindeki |
13. | yehdî | : ulaştıran |
14. | ilâ el hakkı | : Hakk’a |
15. | ve ilâ tarîkin | : ve yola, tarîke |
16. | mustekîmin | : istikamet üzere olan |
قَالُوا dediler kiيَاقَوْمَنَا ey kavmimizإِنَّا gerçekten bizسَمِعْنَا dinledikكِتَابًا bir Kitabأ��نْزِلَ indirilenمِنْ danبَعْدِ sonraمُوسَىMusaمُصَدِّقًا doğrulayanلِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ kendinden öncekileriيَهْدِي iletenإِلَى الْحَقِّ hakkaوَإِلَى طَرِيقٍ ve yolaمُسْتَقِيمٍ doğru