14

١٤

وَلَوْ فَتَحْنَا عَلَيْهِمْ بَابًا مِنَ السَّمَاءِ فَظَلُّوا فيهِ يَعْرُجُونَ

(14) ve lev fetahna aleyhim babem mines semai fe zallu fihi ya’rucun
sonra onların üzerine açsak da semadan bir kapı (manevi) gölgenin koruması ile oraya yükselseler

(14) Even if we opened out to them a gate from heaven, and they were to continue (all day) ascending therein,

1. ve lev : ve olsa, olsa bile
2. fetahnâ : biz açtık
3. aleyhim : onlara
4. bâben : bir kapı
5. min es semâi : semadan
6. fe : o zaman
7. zallû : devam ettiler
8. fî-hi : onun içine, orada
9. ya’rucûne : yükselirler