٣٠
فَبِاَىِّ الَاءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
(30) fe bi eyyi alai rabbikuma tukezziban
O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz?
(30) Then which of the favours of your Lord will ye deny?
1. | fe | : o halde |
2. | bi eyyi | : hangi |
3. | âlâi | : ni’metler |
4. | rabbi-kumâ | : ikinizin Rabbi |
5. | tukezzibâni | : ikiniz yalanlıyorsunuz |
فَبِأَيِّşu halde hangiآلَاءِ nimetleriniرَبِّكُمَاRabbinizinتُكَذِّبَانِyalanlayabilirsiniz
AÇIKLAMA
‘Yeryüzünde bulunan her canlı fanidir. (Ancak) azamet ve ikram sahibi Rabbinin zatı baki kalacaktır.” Yani yer yüzünde bulunan insan ve hayvan bütün canlılar, Allah’ın diledikleri hariç bütün gök ehli ölüp yok olacaklar, hepsinin hayatı sona erecek. Ancak azamet ve kibriya sahibi, ihlâslı kullarına ikram ve ihsanda bulunan Allah’ın zatı baki kalacaktır. “Celâl ve ikram” sıfatları Allah’ın azametini beyan eden sıfatlanndandır. Nimetlerin en büyüğü de bu yok olmanın ardından mükâfat vaktinin gelmesidir. Tirmizî’nin Enes’ten rivayet ettiği hadiste Rasulullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: “Dualarınızda “Ey celal ve ikram sahibi” diye dua edin.” Rasulullah (s.a.) namaz kılarken “Ey celal ve ikram sahibi” diyen birine rastladı ve ona “Senin duan kabul olundu.” dedi.
Allah Rasulünün rivayet edilen duaları içinde “Ey celal ve ikram sahibi” lafızları da geçmektedir. Bunlardan biri şöyledir:
“Ya Hayyu ya Kayyum, Ya bedfa’s-semavati ve’l-arz, Ya Zel-celali vel-ikram, Lâilâhe illâ ente bi-rahmetike nesteğîsü, aslih lena şe’nenâ küllehu, velâ tekilnâ ilâ enfüsinâ tarfete aynin, velâ ilâ ehadin min halkike.”
Şu ayet-i kerimede sadedinde bulunduğumuz ayetin bir benzeridir: “Allah’ın zatı hariç, her şey helak olacaktır. Hüküm O’nundur, O’na döndürüleceksiniz. ” (Kasas, 28/88). İbni Kesir şöyle dedi: Allah bu Rahman ayetinde yüzünü, yani zatını “celal ve ikram sahibi” diye vasfetti. Bunun manası şudur: Allah yüceltilmeye lâyıktır; isyan edilmez, itaat edilmeye lâyıktır, muhalefet edilmez. İbni Abbas şöyle dedi: Celal ve ikram sahibi demek, azamet ve kibriya sahibi demektir
“O halde Rabbinizin nimetlerinin hangisini yalanlayabilirsiniz?” Ey insanlar ve cinler Rabbinizin bu nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz? İnsanlar ve diğer bütün canlılar hepsi vefat edip sonra ahiret yurduna gitmekte müsavidirler. Orada celal ve ikram sahibi Allah onlar hakkında adil hükmü ile hükmedecektir. Fani olma, baki kalmak ve ebedi hayat için bir yoldur. Öyleyse fani olmakta, ölümde eşit olma nimeti, nesillerin birbirini takip etme nimeti, mutlak adalet nimeti, fani dünyadan maddî ve ruhî nimetleri bulunan ceza ve mükâfat dünyası olan ebedî ahiret yurduna intikal etme nimeti vardır. O halde bu büyük nimetleri tekzip etme sizden nasıl sadır olabilir?
“Göklerde ve yerde herkes ondan ister. Her gün O bir iştedir.” Yani bütün gök ehli ve dünyadakiler muhtaç oldukları her şeyi ondan isterler. Semalardakiler O’ndan bağışlanmalarını ister, ama rızık istemezler. Dünyadakiler ise her ikisini de isterler. Melekler de insanlar için hem rızık, hem de mağfiret isterler. O halde ne melekler âlemi, ne de insanlar ve cinler âlemi O’ndan müstağni olamazlar. Maddenin kendisine münasip olana ihtiyacı olur, bitkiler kendi varlıklarını devam ettirecek şeye ihtiyaç duyarlar, insan maddî ve manevî hayatını ayakta tutacak şeylere, hayvan devamını sağlayacak unsurlara ihtiyaç duyar.
Bu ayet-i kerime Allah’ın hiçbir varlığına muhtaç olmadığını, ama bütün varlıkların her an O’na muhtaç olduklarını ve halleri ve dilleriyle hep O’ndan istedikleri, Cenab-ı Hakk’ın her gün ve her an bir faaliyette olduğunu, bu cümleden olarak her an dirilttiğini, öldürdüğünü, rızık verdiğini, zengin ve fakir yaptığını, aziz ve zelil ettiğini, hasta edip şifa verdiğini, kimine verip kimine vermediğini, affedip cezalandırdığını ve sayılmayacak kadar benzeri haller üzre olduğunu haber vermektedir.
İbni Cerir, Taberani ve İbni Asâkir’in Abdullah bin Münib el-Ezdî’den rivayet ettiklerine göre Rasullulah (s.a.) “Hergün O bir işdedir” ayetini okudu. Biz “Ya Rasulallah bu iş nedir?” deyince O “Bir günahı affetmesi, bir sıkıntıyı gidermesi, bazılarını yükseltip diğer bazılarını zelil etmesidir.” diye cevap verdi.
“O halde Rabbinizin nimetlerinin hangisini yalanlayabilirsiniz?” Yani Allah’ın hangi nimetini inkâr edebilirsiniz? Zira Onun kullarının işlerini yürütmede işinin muhtelif oluşu, inkârı mümkün olmayan, hiçbir inkarcı için inkârı kolay olmayan bir nimettir