٤٠
وَوُجُوهٌ يَوْمَءِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ
(40) ve vucuhun yevmeizin’ aleyha ğaberetun
O gün yüzler (vardır), üzerleri tozlanmıştır
(40) And other faces that Day will be dust stained
1. | ve vucûhun | : ve yüzler vardır |
2. | yevme izin | : izin günü, o gün |
3. | aleyhâ | : onun üzeri |
4. | gaberatun | : toz bürünmüş, tozlu, toza toprağa bulanmış |
وَوُجُوهٌve öyle yüzler de vardır ki يَوْمَئِذٍo gün عَلَيْهَا üzerini غَبَرَةٌ toz bürümüştür