51

٥١

مَا اَشْهَدْتُهُمْ خَلْقَ السَّموَاتِ وَالْاَرْضِ وَلَا خَلْقَ اَنْفُسِهِمْ وَمَا كُنْتُ مُتَّخِذَ الْمُضِلّينَ عَضُدًا

(51) ma eşhedtühüm halkas semavati vel erdi ve la halka enfüsihim ve ma küntü müttehizel müdilline aduda

ben onları şahit tutmadım göklerin ve yerin yaratılışından ve kendi nefislerini yaratırken de (şahit tutmadım) edinmiş değilim saptıranları takviye ve yardımcı

(51) I called them not to witness the creation of heavens and the earth, nor (even) their own creation: nor is it for me to make as helpers such as lead (men) astray

1. mâ eşhedtu-hum : onları şahit tutmadım
2. halka es semâvâti : semaların yaratılışı
3. ve el ardı : ve yerin
4. ve lâ : ve olmadı
5. halka : yaratılış
6. enfusi-him : onlar, kendileri
7. ve mâ kuntu : ve ben olmadım
8. muttehıze : edinen
9. el mudıllîne : dalâlette bırakanlar
10. aduden (el adudu) : yardımcı (pazu, kol kuvveti)