15

١٥

كَمَثَلِ الَّذينَ مِنْ قَبْلِهِمْ قَريبًا ذَاقُوا وَبَالَ اَمْرِهِمْ وَلَهُمْ عَذَابٌ اَليمٌ

(15) kemeselilleziyne min kablihim kariyben zaku vebule emrihim ve lehum ‘azabun eliymun
Onların hali kendilerinden öncekilerin (hali gibidir), yakındır yaptıkları işlerin vebalini tattılar ve onlara acıklı bir azap (vardır)

(15) Like those who lately preceded them, they have tasted the evil result of their conduct and (in the Hereafter there is) for them a grievous Penalty

1. ke : gibi
2. meseli : durumu, hal
3. ellezîne : onlar
4. min kabli-him : onlardan önce
5. karîben : yakın
6. zâkû : tattılar
7. vebâle : vebal, günah, ağır sonuç
8. emri-him : onların işleri
9. ve : ve
10. lehum : onlar için vardır
11. azâbun : azap
12. elîmun : elîm, acıklı

كَمَثَلِdurumu gibiالَّذِينَ olanlarınمِنْ قَبْلِهِمْkendilerinden önceقَرِيبًا yakın geçmişteذَاقُوا onlar, tatmışlardırوَبَالَ sonucunuأَمْرِهِمْyaptıklarınınوَلَهُمْ onlar için da vardırعَذَابٌ bir azabأَلِيمٌ can yakıcı