٥٠
فَانْظُرْ اِلى اثَارِ رَحْمَتِ اللّهِ كَيْفَ يُحْيِ الْاَرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا اِنَّ ذلِكَ لَمُحْيِ الْمَوْتى وَهُوَ عَلى كُلِّ شَىْءٍ قَديرٌ
(50) fenzur ila asari rahmetillahi keyfe yuhyil erda ba’da mevtiha inne zalike le muhyil mevta ve hüve ala külli şey’in kadir
Bir baksana Allah’ın rahmet eserlerine nasıl diriltiyor! yeryüzünü ölümden sonra şüphesiz (o) ölüleri böylece diriltir o, her şeye kadirdir
(50) Then contemplate (O man!) the memorials of Allah’s Mercy! how He gives life to the earth after its death: verily the Same will give life to the men who are dead: for He has power over all things.
1. | fenzur (fe unzur) | : bak |
2. | ilâ âsâri | : eserlere |
3. | rahmetillâhi (rahmeti allâhi) | : Allah’ın rahmeti |
4. | keyfe | : nasıl |
5. | yuhyi | : diriltir |
6. | el arda | : arz, yeryüzü |
7. | ba’de | : sonra |
8. | mevti-hâ | : onun ölümü |
9. | inne | : muhakkak |
10. | zâlike | : işte bu |
11. | le | : elbette, gerçekten |
12. | muhyî | : dirilten |
13. | el mevtâ | : ölüler |
14. | ve huve | : ve o |
15. | alâ | : üzerine, …a, …e |
16. | kulli şey’in | : herşey |
17. | kadîrun | : kaadir, gücü yeten |