29

٢٩

فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ السَّمَاءُ وَالْاَرْضُ وَمَاكَانُوا مُنْظَرينَ

(29) fema beket aleyhimüs semaü vel erdu vema kanu münzariyn
Onların üzerine ne sema ağladı ne de yer ve onlar mühlet verilenlerden de olmadılar

(29) And neither heaven nor earth shed a tear over them: nor were they given a respite (again).

1. fe : artık, bundan sonra
2. mâ beket : ağlamadı
3. aleyhim : onlara
4. es semâu : sema, gök
5. ve el ardu : ve arz, yer
6. ve mâ kânû : ve olmadılar
7. munzarîne : mühlet verilenler

فَمَا بَكَتْ ağlamadıعَلَيْهِمْonlar içinالسَّمَاءُ ne gökوَالْأَرْضُ ne yerوَمَا كَانُوا مُنظَرِينَ ve onlar ertelenmedi