٤٦
يَوْمَ لَا يُغْنى عَنْهُمْ كَيْدُهُمْ شَيًْا وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ
(46) yevme la yuğni anhum keyduhum şey’ev ve la hum yunsarun
O gün onlara fayda sağlamayacaktır yapmış oldukları hileler kendilerine yardım da edilmeyecektir
(46) The Day when their plotting will avail them nothing and no help shall be given them.
1. | yevme | : o gün |
2. | lâ yugnî an | : fayda vermez |
3. | hum | : onlara, kendilerine |
4. | keydu-hum | : onların hileli, tuzakları |
5. | şey’en | : bir şeyle |
6. | ve lâ hum yunsarûne | : ve onlar yardım olunmazlar |
يَوْمَ o günلَا يُغْنِيyarar sağlayacakعَنْهُمْ kendilerineكَيْدُهُمْne hileli düzenleriشَيْئًا herhangi bir şeyleوَلَا هُمْ يُنصَرُونَne yardım görecekler