19

    RevelationCuzPageSurah
    103 17333Hajj(22)

١٩

هذَانِ خَصْمَانِ اخْتَصَمُوا فى رَبِّهِمْ فَالَّذينَ كَفَرُوا قُطِّعَتْ لَهُمْ ثِيَابٌ مِنْ نَارٍ يُصَبُّ مِنْ فَوْقِ رُؤُسِهِمُ الْحَميمُ

(19) hazani hasmanih tesamü fi rabbihim fellezine keferu kuttiat lehüm siyabüm min nar yüsabbü min fevki ruusihimül hamim
bu iki sınıf Rableri hakkında hasımlaştılar küfredenler için düzenlenmiştir ateşten elbiseler başlarının üzerinden kaynar su dökülür

(19) These two antagonists dispute with each other about their Lord: but those who deny (their Lord), for them will be cut out a garment of Fire: over their heads will be poured out boiling water.

1. hâzâni : bu ikisi
2. hasmâni : iki hasımdır
3. ıhtesamû : mücâdele ettiler
4. : hakkında
5. rabbi-him : onların Rab’leri
6. fe ellezîne : o kimseler ki
7. keferû : inkâr ettiler
8. kuttıat : kesildi, biçildi
9. lehum : onlara, onlar için
10. siyâbun : elbiseler
11. min nârin : ateşten
12. yusabbu : dökülür, dökülecek
13. min fevkı : üstünden
14. ruûsi-hum : onların başları
15. el hamîmu : kaynar su


SEBEB-İ NÜZUL

Bu âyet-i kerimenin nüzul sebebinde başlıca iki rivayet vardır:

l. Hz. Ali’den rivayet ediliyor ki o şöyle demiştir: “Ben, kıyamet günü Rahman’ın huzurunda husumet için (insanlarla aramdaki husumetler hakkında hüküm verilmesi için) diz çökeceklerin ilki olacağım.” Râvi Kays der ki: “Şu ikisi, Rableri hakkında birbirleriyle davalaşan hasım iki zümredir…” âyet-i ke­rimesi onlar hakkında nazil oldu. Onlar Bedr günü mübareze eden Ali, Hamza, Ubeyde ve Şeybe ibn Rabîa, Utbe ibn Rabîa, el-Velîd ibn Utbe’dir. Aynı haber Buhârî’de aynı yerde Ebu Zerr’den rivayetle de tahric olunmuş olup Ebu Zerr, bu âyet-i kerimenin onlar hakkında nazil olduğu­nu yeminle bildirmektedir.

Müslim de bu hadisi Ebu Zerr’den rivayetle tahric etmiş olup onun lâfzı şöyledir: Kays ibn Abbâd’dan, der ki: Ebu Zerr’i “Şu ikisi Rablari hakkında davalaşan iki hasımdır…” âyet-i kerimesi Bedir günü birbiriyle mübareze etmek üzere çıkan (müslümanlardan) Hamza, Ali, Ubeyde ibnul-Hâris ve (müşrikler­den) Rabîa’nın oğulları Utbe, Şeybe ile el-Velîd ibn Utbe hakkında nazil oldu.” diye yemin ederken işittim.

Ebu Davud et-Tayâlisî de aynı hadisi kendi senediyle yine Ebu Zerr’den rivayet etmiştir.

Bedir gazvesinde savaş başlamadan teke tek mübareze için müşriklerden çıkan Utbe, Şeybe ve Velîd karşılarına çıkan ansardan üç rakibe razı olmayıp Kureyş’ten rakibler isteyince Efendimiz Hamza, Ali ve kendisinden 10 yaş bü­yük olan Ubeyde ibnu’l-Hâris ibn Muttalib’i çıkarmıştı. Ubeyde Bedir’de ağır yaralanmış ve Medine’ye dönüşte yolda Safra’ denilen yerde vefat etmiştir. Ve­fatında 63 yaşında imiş. (ra)

2. Katâde’nin rivayetinde İbn Abbâs şöyle anlatmış: Bunlar, ehl-i kitabdır. Mü’minlere: “Biz Allah’a sizlerden daha lâyıkız; bizim kitabımız sizinkinden önce, peygamberimiz sizin peygamberinizden önce.” dediler. Mü’minler de: “Bizler Allah’a sizden daha lâyıkız; Bizler hem Muhammed’e, hem de sizin peygamberinize iman etmişiz, Allah katından inen her kitaba iman etmişiz. Bi­zim kitabımız diğer bütün kitaplar hakkında hüküm vermiştir. Siz ise bizim peygamberimizin hak peygamber olduğunu bile bile onu terkedip sırf çekememezlikten dolayı onu inkâr ettiniz.” dediler. İşte iki zümrenin hasımlaşması budur ve Allah Tealâ, düşmanlık edenlere karşı İslâm’a yardım ederek onu muzaffer kılmış ve bu âyet-i kerimeyi indirmiştir. Bu hadise, daha önce geçtiği üzere Nisa Sûresinin 123. âyeti­nin de nüzulüne sebep olmuştur.