54

٥٤

وَمَا مَنَعَهُمْ اَنْ تُقْبَلَ مِنْهُمْ نَفَقَاتُهُمْ اِلَّا اَنَّهُمْ كَفَرُوا بِاللّهِ وَبِرَسُولِه وَلَا يَاْتُونَ الصَّلوةَ اِلَّا وَهُمْ كُسَالى وَلَا يُنْفِقُونَ اِلَّا وَهُمْ كَارِهُونَ

(54) ve ma meneahüm en tukbele minhüm nefekatühüm illa ennehüm keferu billahi ve bi rasulihi ve la ye’tunes salate illa vehüm küsala ve la yünfikune illa vehüm karihun

onların infaklarının kabul olmasına mani olan neden (şudur) şüphesiz onlar Allah ve resülünü inkar ettiler onlar namaza gelmezler onlar ancak (üşenerek) gelirler infak etmezler ancak onlar istemeyerek verirler

(54) The only reasons why their contributions are not accepted are: that they reject Allah and His Messenger that they come to prayer without earnestness and that they offer contributions unwillingly.

1. ve mâ : ve şey
2. menea-hum : onları men eden
3. en tukbele : kabul edilmesi
4. min-hum : onlardan
5. nefekâtu-hum : onların infâkleri
6. illâ : ancak, yalnız
7. enne-hum : onların olmaları sebebiyle, çünkü onlar
8. keferû : inkâr ettiler
9. bi allâhi : Allah’ı
10. ve bi resûli-hî : ve onun resûlünü
11. ve lâ ye’tûne es salâte : ve namaza gelmezler
12. illâ : ancak, …den başka
13. ve hum : onlar
14. kusâlâ : tembel tembel, üşenerek
15. ve lâ yunfikûne : ve infâk etmezler
16. illâ : ancak, …den başka
17. ve hum : ve onlar
18. kârihûne : kerih görenler, hoşlanmayanlar, istemeyenler


SEBEB-İ NÜZUL

Bu âyet-i kerimeler de yukarda bahsi geçen Cedd ibn Kays hakkında naziî olmuştur. Tebuk Gazvesi için hazırlıklarını sürdürürken kendisini sefere katıl­maya teşvik eden Hz. Peygamber (sa)’e: “Bana savaşa katılmama konusunda izin ver, ben sana malımla yardım edeyim.” demiş ve işte onun bu sözü hakkında bu âyet-i kerimeler nazil olmuştur