٤٠
وَاَنَّ سَعْيَهُ سَوْفَ يُرى
(40) veenne sa’yehu sevfe yura
Muhakkak o çalışmasının (karşılığını) ilerde görecektir
(40) That (the fruit of) his striving will soon come in sight
1. | ve enne | : ve muhakkak ki |
2. | sa’yehu | : onun emeği |
3. | sevfe | : yakında |
4. | yurâ | : görülecektir |
وَأَنَّşüphesizسَعْيَهُ kendi emeğiسَوْفَ يُرَىileride görülecektir