49

٤٩

مَا يَنْظُرُونَ اِلَّا صَيْحَةً وَاحِدَةً تَاْخُذُهُمْ وَهُمْ يَخِصِّمُونَ

(49) ma yenzurune illa sayhatev vahideten te’huzühüm vehüm yehissimun
Onların beklediği sadece korkunç bir sestir onları yakalayıverir kendileri çekişip dururken

(49) They will not (have to) wait for aught but a single Blast: It will seize them while they are yet disputing among themselves.

1. mâ yenzurûne : bakmazlar, gözlemiyorlar
2. illâ : ancak, den başka
3. sayhaten : sayha, şiddetli ses dalgası
4. vâhıdeten : bir, tek
5. te’huzu-hum : onları alır, yakalar
6. ve hum : ve onlar
7. yahıssımûne : çekişirler, tartışırlar