٦
قُلْ اِنَّمَا اَنَا بَشَرٌ مِثْلُكُمْ يُوحى اِلَىَّ اَنَّمَا اِلهُكُمْ اِلهٌ وَاحِدٌ فَاسْتَقيمُوا اِلَيْهِ وَاسْتَغْفِرُوهُ وَوَيْلٌ لِلْمُشْرِكينَ
(6) kul innema ene beşerum mislüküm yuha ileyye ennema ilahüküm ilahüv vahidün festekiymu ileyhi vestağfiruh ve veylül lil müşrikin
De ki ancak ben sizin gibi bir insanım (yalnız) bana vahy ediliyor sizin ilahınız ancak bir tek ilahtır (diye) artık ona yönelin ve mağfiret dileyin vay müşriklerin haline
(6) Say thou: I am but a man like you: it is revealed to me by inspiration, that your God is One God: so stand true to Him, and ask for His forgiveness. And woe to those who join gods with Allah,
1. | kul | : de, söyle |
2. | innemâ | : ancak, sadece |
3. | ene | : ben |
4. | beşerun | : bir insan |
5. | mislu-kum | : sizin gibi |
6. | yûhâ | : vahyediliyor |
7. | ileyye | : bana |
8. | ennemâ | : olduğu |
9. | ilâhu-kum | : sizin ilâhınız |
10. | ilâhun | : ilâh |
11. | vâhidun | : tek, bir tane |
12. | fe | : öyleyse, artık |
13. | istekîmû | : yönelin |
14. | ileyhi | : ona |
15. | ve | : ve |
16. | istagfirû-hu | : ona istiğfar edin, ondan mağfiret dileyin |
17. | ve veylun | : ve vay haline |
18. | li | : için, … e, … in |
19. | el muşrikîne | : müşrikler, ortak koşanlar |