٦٤
ثُمَّ تَوَلَّيْتُمْ مِنْ بَعْدِ ذلِكَ فَلَوْلَا فَضْلُ اللّهِ عَلَيْكُمْوَرَحْمَتُهُ لَكُنْتُمْ مِنَ الْخَاسِرينَ
(64) Sümme tevelleytüm mim ba’di zalik fe lev la fadlüllahi aleyküm ve rahmetühu leküntüm minel hasirin
Sonra bundan yüz çevirdiniz eğer Allah’ın sizin üzerindeki lütfü ve rahmeti olmasaydı sizler hüsrana gidenlerden olurdunuz
(64) But ye turned back thereafter: had it not been for the Grace and Mercy of Allah to you, ye had surely been among the lost.
1. | summe | : sonra |
2. | tevelleytum | : siz döndünüz |
3. | min | : den |
4. | ba’di zâlike | : bundan sonra |
5. | fe | : işte, artık, böylece |
6. | lev lâ | : eğer olmasaydı |
7. | fadlu allahi | : Allah’ın fazlı |
8. | aleykum | : size, sizin üzerinize |
9. | ve | : ve |
10. | rahmetu-hu | : onun rahmeti |
11. | le | : elbette |
12. | kuntum | : siz oldunuz |
13. | min | : den |
14. | el hâsirîne | : hüsrana düşenler, hüsranda olanlar |
ثُمَّsonraتَوَلَّيْتُمْsiz yüz çevirdiniz مِنْ بَعْدِardındanذَلِكَbununفَلَوْلَاeğer olmasaydıفَضْلُlütfuاللَّهِallah’ınعَلَيْكُمْüzerinizdeوَرَحْمَتُهُve rahmetiلَكُنتُمْelbette olurdunuz مِنْ الْخَاسِرِينَhüsrana uğrayanlardan