٣٢
فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَبَ عَلَى اللّهِ وَكَذَّبَ بِالصِّدْقِ اِذْ جَاءَهُ اَلَيْسَ فى جَهَنَّمَ مَثْوًى لِلْكَافِرينَ
(32) fe men azlemü mimmen kezebe alellahi ve kezzebe bis sidki iz caeh e leyse fi cehenneme mesvel lil kafirin
O kimseden daha zalim kim olabilir Allah’ın üzerine yalan atan doğrusu kendine geldiği zaman yalan sayan cehennemde kâfirlere yer mi yoktur?
(32) Who, then, doth more wrong than one who utters a lie concerning Allah, and rejects the Truth when it comes to him is there not in Hell an abode for blasphemers?
1. | fe | : böylece, artık |
2. | men | : kim, kimse |
3. | azlemu | : daha zalim |
4. | mimmen (min men) | : o kimseden, ondan |
5. | kezzebe | : yalan söyledi |
6. | alâ | : üzerine, … a |
7. | allâhi | : Allah |
8. | ve kezzebe | : ve yalanladı |
9. | bi es sıdkı | : doğruyu, gerçeği, hakikati |
10. | iz | : olduğu zaman |
11. | câe-hu | : ona geldi |
12. | e leyse | : değil mi |
13. | fî | : içinde, de |
14. | cehenneme | : cehennem |
15. | mesven | : kalınacak yer, yer |
16. | li | : için |
17. | el kâfirîne | : kâfirler |