٦
قُلْ يَا اَيُّهَا الَّذينَ هَادُوا اِنْ زَعَمْتُمْ اَنَّكُمْ اَوْلِيَاءُ لِلّهِ مِنْ دُونِ النَّاسِ فَتَمَنَّوُا الْمَوْتَ اِنْ كُنْتُمْ صَادِقينَ
(6) kul ya eyyuhelleziyne hadu in ze’amtum ennekum evliyau llahi min duninnasi fetemennevulmevte in kuntum sadıkın
De ki: ey yahudiler! eğer sanıyorsanız siz kendinizi Allah’ın dostları başka insanlardan ayrı olarak haydi ölümü isteyin eğer doğru söylüyorsanız
(6) Say: O ye that stand on Judaism! If ye think that ye are friends to Allah, to the exclusion of (other) men, then express your desire for Dearth, if ye are truthful!
1. | kul | : de, söyle |
2. | yâ eyyuhâ | : ey |
3. | ellezîne hâdû | : yahudi olanlar, yahudiler |
4. | in | : eğer, şâyet |
5. | zeamtum | : siz zannettiniz |
6. | enne-kum | : sizin olduğunuzu |
7. | evliyâu | : evliyalar, dostlar |
8. | li allâhi | : Allah’ın |
9. | min dûni | : başka, ayrı olarak |
10. | en nâsi | : insanlar |
11. | fe | : öyleyse, o halde |
12. | temennevû | : temenni edin |
13. | el mevte | : ölüm |
14. | in | : eğer, şâyet |
15. | kuntum | : siz iseniz |
16. | sâdikîne | : sadıklar, doğru söyleyen kimseler |
قُلْ de kiيَاأَيُّهَاeyالَّذِينَ هَادُواyahudilerإِنْ eğerزَعَمْتُمْiddia ediyorsanızأَنَّكُمْ yalnız kendinizin olduğunuzuأَوْلِيَاءُvelileriلِلَّهِ Allah’ınمِنْ دُونِ bir tarafaالنَّاسِ bütün insanlarفَتَمَنَّوْاhemen temenni etsenizeالْمَوْتَ ölümüإِنْ eğerكُنتُمْ isenizصَادِقِينَdoğru