٨٠
وَقَالَ الَّذينَ اُوتُوا الْعِلْمَ وَيْلَكُمْ ثَوَابُ اللّهِ خَيْرٌ لِمَنْ امَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا وَلَا يُلَقّيهَا اِلَّا الصَّابِرُونَ
(80) ve kalellezine utül ilme veyleküm sevabüllahi hayrul li men amene ve amile saliha ve la yülekkaha illes sabirun
Kendilerine ilim verilen kimseler de dedi yazıklar olsun size Allah’ın sevabı daha hayırlıdır iman edip salih amel işleyenler için ona ise ancak sabredenler kavuşur
(80) But those who had been granted (true) knowledge said: Alas for you! the reward of Allah (in the Hereafter) is best for those who believe and work righteousness: but this none shall attain, save those who steadfastly persevere in good)
1. | ve kale | : ve dedi |
2. | ellezîne | : onlar |
3. | ûtû | : verildi |
4. | el ilme | : ilim |
5. | veyle-kum | : size yazıklar olsun |
6. | sevâbullâhi | : Allah’ın sevabı |
7. | hayrun | : daha hayırlı |
8. | li | : için |
9. | men | : kim, kimse, kişi |
10. | âmene | : îmân etti |
11. | ve amile sâlihan | : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı |
12. | ve lâ yulekkâ-hâ | : ve ona mülâki olmaz, kavuşmaz |
13. | illâ | : hariç, ancak |
14. | es sâbirûne | : sabredenler |