1


بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمنِ الرَّحيمِ

١

سَبَّحَ لِلّهِ مَا فِىالسَّموَاتِ وَمَا فِىالْاَرْضِ وَهُوَ الْعَزيزُ الْحَكيمُ

(1) sebbeha lillahi ma fissemavati ve ma fil’ardı ve hüvel’azizul hakimu
Göklerde ne var yerde ne varsa (hepsi) Allah’ı tesbih ediyorlar 0 Güçlüdür, Hakimdir

(1) Whatever is in the heavens and on earth, let it declare the Praises and Glory of Allah: for He is the Exalted in Might, the Wise.

1. sebbeha : tespih etti
2. li allâhi : Allah’ı
3. mâ fî : ne varsa, var olan şey(ler), olanlar
4. es semâvâti : semalarda, göklerde vardır
5. ve mâ fî : ve ne varsa, var olan şey(ler), olanlar
6. el ardi : arz, yeryüzü, yer
7. ve huve : ve o
8. el azîzu : azîz, üstün
9. el hakîmu : hüküm ve hikmet sahibi

سَبَّحَ tesbih etmektedirلِلَّهِ Allah’ıمَا her şeyفِي السَّمَاوَاتِgöklerdeوَمَا فِي الْأَرْضِve yerde olanوَهُوَ muhakkak ki OالْعَزِيزُAzîz’dirالْحَكِيمُHakîm’dir


SEBEB-İ NÜZUL

Sûre medenî olup tamamı Nadîr oğulları yahudileri hakkında nazil olmuş­tur. Bu, İbn Abbâs’tan rivayet edilmiştir.

Saîd ibn Cübeyr’-den: “İbn Abbâs’a sordum: “Tevbe Sûresi?” “O, Fâdıha’dır; bütün münafıkları rezil rüsvay edendir. Onlardan filân için filân âye­ti, filân için filân âyeti nazil olmaya devam etti de onlardan hiçbirini bırakmayıp zikredecek zannettiler.” dedi. Ben: “Peki Enfâl Sûresi?” diye sordum, “O, Bedir Gazvesi hakkında nazil olmuştur.” dedi. Ben: “Peki Hashr Sûresi?” diye sordum, “O da Nadîr oğulları hakkında inmiştir.” Dedi.

Nadîr oğulları gazvesi ve onların yurtlarından çıkarılıp sürülmeleri Hicretin dördüncü senesi Rebîu’l-Evvel ayında olduğuna göre Sûrenin nüzulü de bu zamanda ve Beyyine Sûresinden sonradır