30

٣٠

وَمَا اَصَابَكُمْ مِنْ مُصيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ اَيْديكُمْ وَيَعْفُوا عَنْ كَثيرٍ

(30) ve ma esabeküm mim müsiybetin fe bima kesebet eydiküm ve ya’fu an kesir
Başınıza bela gelirse (hep) kendi ellerinizin kazandığı sebebi iledir çoğunu da bağışlar

(30) Whatever misfortune happens to you, is because of the things your hands have wrought, and for many (of them) He grants forgiveness.

1. ve mâ : ve o şey
2. esâbe-kum : size isabet etti
3. min musîbetin : musîbetten, bir musîbet
4. fe : işte o
5. bi mâ : sebebiyle
6. kesebet : kazandı
7. eydî-kum : elleriniz
8. ve ya’fû : ve affeder
9. an kesîrin : çoğundan

وَمَا أَصَابَكُمْ size isabet edenمِنْ مُصِيبَةٍ her musibetفَبِمَا dolayısıyladırكَسَبَتْkazandığıأَيْدِيكُمْ ellerinizinوَيَعْفُو affederعَنْ كَثِيرٍ çoğunu da