68

    RevelationCuzPageSurah
    55 7134An’am(6)

٦٨

وَاِذَا رَاَيْتَ الَّذينَ يَخُوضُونَ فى ايَاتِنَا فَاَعْرِضْ عَنْهُمْ حَتّى يَخُوضُوا فى حَديثٍ غَيْرِه وَاِمَّا يُنْسِيَنَّكَ الشَّيْطَانُ فَلَا تَقْعُدْ بَعْدَ الذِّكْرى مَعَ الْقَوْمِ الظَّالِمينَ

(68) ve iza raeytel lezine yehudune fi ayatina fe a’rid anhüm hatta yehudu fi hadisin ğayrih ve imma yünsiyennekeş şeytanü fe la tak’ud ba’dez zikra meal kavmiz zalimin

gördüğün zaman ayetlerimiz hakkında gerçek dışı konulara daldıklarını hemen onlardan yüz çevir hatta başka bir konuya dalsınlar ama şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra oturma zalimler kavmi ile beraber

(68) When thou seest men engaged in vain discourse about our Signs, turn away from them unless they turn to a different theme. If Satan ever makes thee forget, then after recollection, sit not thou in the company of those who do wrong.

1. ve izâ : ve olduğu zaman
2. raeyte : sen gördün
3. ellezîne : o kimseler, onlar
4. yahûdûne : (konuşmaya) dalarlar
5. fî âyâti-nâ : âyetlerimiz hakkında
6. fe a’rıd : artık yüz çevir
7. an-hum : onlardan
8. hattâ : oluncaya kadar
9. yahûdû fî hadîsin : söze dalarlar (söze geçerler)
10. gayri-hî : ondan başka
11. ve imma : ve amma
12. yunsiyenne-ke : sana unutturur
13. eş şeytânu : şeytan
14. fe lâ tak’ud : artık oturma
15. ba’de : sonra
16. ez zikrâ : zikir, hatırlama
17. mea el kavmi : kavim ile, topluluk ile beraber
18. ez zâlimîne : zalimler

وَإِذَا رَأَيْتَ gördüğün zamanالَّذِينَ يَخُوضُونَ dalanlarıفِيhakkındaآيَاتِنَا ayetlerimizفَأَعْرِضْ yüz çevirعَنْهُمْ onlardanحَتَّى يَخُوضُوا onlar geçinceye kadarفِي حَدِيثٍ bir sözeغَيْرِهِ başkaوَإِمَّا يُنسِيَنَّكَ sana unutturursa,الشَّيْطَانُ şeytanفَلَا تَقْعُدْ oturmaبَعْدَ الذِّكْرَى hatırladıktan sonraمَعَ ile beraberالْقَوْمِ topluluğuالظَّالِمِينَ o zalimler


SEBEB-İ NÜZUL

Daha önce (Nisa Sûresi, 140 âyetinin nüzul sebebinde) geçtiği üzere Müş­rikler, meclislerinde Kur’ân’dan bahseder ve onunla alay ederlerdi. Bunun üzerine Allah Tealâ bu âyet-i kerimeyi indirdi. Bu, Mekke’de idi. Hz. Peygamber (sa) Medine-i Münevvere’ye hicret ettikten sonra bu sefer yahudiler aynı şeyi yapmaya başladılar. Bu meclislerinde dinleyicileri de münafıklardı. Bunun üze­rine de Allah Tealâ: “O size kitabda, Allah’ın âyetlerine küfredildiğini ve alaya alındığını işittiğinizde, onlar başka bir konuya geçinceye kadar yanlarında oturmayın. Yoksa siz de onlar gibi olursunuz.” diye bildirdi. “Doğrusu Allah, münafıkların ve kâfirlerin hepsini cehennemde toplıyacaktır.” (Nisa, 4/140) âyet-i kerimesini indirdi.

Vâhıdî’den naklen Râzî’nin tefsirinde zikrettiğine göre ise müşrikler, mü’minler bir arada otururken Rasûlullah’a ve Kur’ân’a söver, onlarla alay ederlerdi. İşte bu âyet-i kerime ile inananlara “Müşrikler konuyu değiştirip başka bir söze geçinceye kadar bunu yapan müşriklerle birlikte oturmamaları’nı emretti.

İbn Cureyc’den rivayete göre ise müşrikler, aslında Kur’ân dinlemeyi isteyerek Hz. Peygamber (sa)’in yanına gelirler; ama onu dinleyince de alay etme yoluna giderlerdi ve işte bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu.