83

٨٣

وَاِذَا اَنْعَمْنَا عَلَى الْاِنْسَانِ اَعْرَضَ وَنَا بِجَانِبِه وَاِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ كَانَ يَؤُسًا

(83) ve iza en’amna alel insani a’rada ve nea bi canibih ve iza messehüş şerru kane yeusa
o zaman insana nimet versek yüz çevirir ve yan çizer o zaman ona bir şey dokunsa meyus olur

(83) Yet when we bestow our favours on man, he turns away and becomes remote on his side (instead of coming to us), and when Evil seizes him he gives himself up to despair!

1. ve izâ en’amnâ : ve ni’met verdiğimiz (ni’metlendirdiğimiz) zaman
2. alâ el insâni : insana
3. a’rada : yüz çevirdi
4. ve neâ : ve uzaklaştı
5. bi cânibi-hi : yanına (yan çizerek)
6. ve izâ : ve olduğu zaman
7. messehu eş şerru : ona bir şerr dokundu
8. kâne : oldu
9. yeûsen : umutsuz, ümitsiz, yeis, üzüntü


SEBEB-İ NÜZUL
İnsana nimet verdiğimiz vakit yüz çevirir ve yan çizer. Başına bir kötülük gelince de şiddetle ye ‘se, umutsuzluğa düşen olur.