12

١٢

ثُمَّ بَعَثْنَاهُمْ لِنَعْلَمَ اَىُّ الْحِزْبَيْنِ اَحْصى لِمَا لَبِثُوا اَمَدًا

(12) sümme beasnahüm li na’leme eyyül hizbeyni ahsa lima lebisu emeda

sonra onları (tekrar) dirilttik iki hizipten hangisi bilelim diye onların bekledikleri müddeti daha iyi hesap etmişler

(12) Then we roused them, in order to test which of the two parties was best at calculating the term of years they had tarried

1. summe : sonra
2. beasnâ-hum : onları uyandırdık, dirilttik
3. li na’leme : bilmemiz için, belirtmemiz için
4. eyyu : hangisi
5. el hızbeyni : iki topluluk
6. ahsâ : daha iyi hesaplar
7. limâ : o şeyi
8. lebisû : kaldılar
9. emeden : uzun zaman, uzun süre, müddet