٤١
قَالُوا سُبْحَانَكَ اَنْتَ وَلِيُّنَا مِنْ دُونِهِمْ بَلْ كَانُوا يَعْبُدُونَ الْجِنَّ اَكْثَرُهُمْ بِهِمْ مُؤْمِنُونَ
(41) kalu sübhhaneke ente veliyyüna min dunihim bel kanu ya’büdunel cinn ekseruhüm bihim mü’minun
Derler ki seni tenzih ederiz bizim velimiz sensin onlar değil hayır onlar cinlere tapıyorlardı onların çoğu onlara inanıyorlardı
(41) They will say, Glory to Thee our (tie) is with Thee as Protector not with them. Nay, but they worshipped the Jinns: most of them believed in them.
1. | kâlû | : dediler |
2. | subhâne-ke | : sen münezzehsin, sen Sübhan’sın |
3. | ente | : sen |
4. | veliyyu-nâ | : bizim dostumuz, velîmiz |
5. | min dûni-him | : onlardan başka |
6. | bel | : hayır |
7. | kânû | : oldular |
8. | ya’budûne | : tapıyorlar |
9. | el cinne | : cin |
10. | ekseru-hum | : onların çoğu |
11. | bi-him | : onlara |
12. | mû’minûne | : îmân eden, mü’min olanlar |