١٠
مَنْ كَانَ يُريدُ الْعِزَّةَ فَلِلّهِ الْعِزَّةُ جَميعًا اِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذينَ يَمْكُرُونَ السَّيَِّاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَديدٌ وَمَكْرُ اُولءِكَ هُوَ يَبُورُ
(10) men kane yüridül izzete fe lillahil izzetü cemia ileyhi yas’adül kelimüt tayyibü vel amelüs salihu yerfeuh vellezine yemkürunes seyyiati lehüm azabün şedid ve mekru ülaike hüve yebur
Kim izzet istiyorsa izzetin tamamı Allah’ındır hoş güzel sözler o’na vasıl olur onu da salih ameller yükseltir çirkince hile kuran kimselere onlara şiddetli azap (vardır) onların kurdukları tuzaklar kendilerini mahveder
(10) If any do seek for glory and power, to Allah belong all glory and power. To Him mount up (all) Words of Purity: it is He Who exalts each Deed of Righteousness. Those that lay Plots of Evil, for them is a Penalty terrible and the plotting of such Will be void (of result).
1. | men | : kim, kimse |
2. | kâne | : oldu |
3. | yurîdu | : istiyor |
4. | el izzete | : izzet |
5. | fe | : artık |
6. | li allâhi | : Allah’a ait |
7. | el izzetu | : izzet |
8. | cemîan | : hepsi, bütün, tamamen |
9. | ileyhi | : ona |
10. | yes’adu | : yükselir, erişir |
11. | el kelimu | : söz, kelime |
12. | et tayyibu | : temiz, güzel |
13. | ve el amelu es sâlihu | : ve salih amel (nefs tezkiyesi) yaptı |
14. | yerfeu-hu | : onu yükseltir |
15. | ve ellezîne | : ve onlar |
16. | yemkurûne | : hile yaparlar, tuzak kurarlar |
17. | es seyyiâti | : kötülükler, günahlar |
18. | lehum | : onlara, onlar için vardır |
19. | azâbun | : azap |
20. | şedîdun | : şiddetli |
21. | ve mekru | : ve hile, düzen |
22. | ulâike | : işte onlar |
23. | huve | : o |
24. | yebûru | : helâk olur, boşa gider |