76

٧٦

وَنُوحًا اِذْ نَادى مِنْ قَبْلُ فَاسْتَجَبْنَا لَهُ فَنَجَّيْنَاهُ وَاَهْلَهُ مِنَ الْكَرْبِ الْعَظيمِ

(76) ve nuhan iz nada min kablü festecebna lehu fenecceynahü ve ehlehu minel kerbil aziym
ve nuh da daha önce nida etmişti biz de onun duasına icabet ettik kendisini kurtardık ve ehlini o büyük beladan

(76) (Remember) Noah, when he cried (to us) aforetime: we listened to his (prayer) and delivered him and his family from great distress.

1. ve nûhan : ve Nuh
2. iz : olduğu zaman
3. nâdâ : nida etti, çağırdı, dua etti
4. min kablu : önceden, daha önce
5. festeceb-nâ (fe istecebnâ) : böylece, bunun üzerine icabet ettik
6. lehu : ona
7. fe : o zaman, böylece
8. necceynâ-hu : biz onu kurtardık
9. ve ehle-hu : ve onun ehlini (ailesini)
10. min el kerbi : şiddetli üzüntüden
11. el azîmi : büyük, azîm