88

٨٨

ذلِكَ هُدَى اللّهِ يَهْدى بِه مَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِه وَلَوْ اَشْرَكُوا لَحَبِطَ عَنْهُمْ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

(88) zalike hüdellahi yehdi bihi mey yeşaü min ibadih ve lev eşraku le habita anhüm ma kanu ya’melun

işte bu yol Allah’ın hidayet yoldur o bununla kullarından dilediğini hidayete eriştirir eğer şirk koşsalardı onlarında yaptıkları bütün ameller boşa giderdi

(88) This is the guidance of Allah: he giveth that guidance to whom he pleaseth, of his worshippers. If they were to join other gods with him, all that they did would be vain for them.

1. zâlike : işte bu
2. hudâ allâhi : Allah’ın hidayeti
3. yehdî : hidayete erdirir
4. bi-hî : onunla
5. men yeşâu : kimi dilerse, dilediğini
6. min ibâdi-hî : kullarından
7. ve lev : ve eğer, …olsa
8. eşrekû : şirk koştular
9. le habita : elbette boşa gitti, heba oldu
10. an-hum : onlardan
11. mâ kânû : oldukları şey(ler)
12. ya’melûne : yapıyorlar

ذَلِكَ buهُدَى hidayetidirاللَّهِ Allah’ınيَهْدِي hidayete erdirirبِهِ onunlaمَنْ يَشَاءُ dilediğiniمِنْ عِبَادِهِ kullarındanوَلَوْ أَشْرَكُوا eğer onlar da şirk koşsalardıلَحَبِطَ boşa giderdiعَنْهُمْ مَا كَانُوا يَعْمَلُونَ yaptıkları