٢١
وَاذْكُرْ اَخَا عَادٍ اِذْ اَنْذَرَ قَوْمَهُ بِالْاَحْقَافِ وَقَدْ خَلَتِ النُّذُرُ مِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِه اَلَّا تَعْبُدُوا اِلَّا اللّهَ اِنّى اَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظيمٍ
(21) vezkür eha ad iz enzera kavmehu bil ahkafi ve kad haletin nüzüru mim beyni yedeyhi ve min halfihi ella ta’büdu illellah inni ehafü aleyküm azabe yevmin aziym
Ad’ın kardeşini hatırla o zaman uyarmıştı ahkaf (kumlu yer) kavminide, gerçekten bir çok uyarıcılar geçmişti ondan önce ve sonra Allah’tan başkasına ibadet etmeyin çünkü ben sizden kokuyorum (demişti) büyük günün azabının (gelmesinden)
(21) Mention (Hud) one of Ad’s (own) brethren: behold, he warned his people about the winding Sand tracts: but there have been Warners before him and after him: Worship ye none other than Allah: truly I fear for you the Penalty of a Mighty Day.
1. | vezkur | : ve zikret, hatırla |
2. | ehâ | : kardeşini |
3. | âdin | : Ad’in |
4. | iz enzere | : uyardığı zaman |
5. | kavme-hu | : kavmini |
6. | bi el ahkâfi | : Ahkâf’taki (Ad kavminin oturduğu kumlu bölgenin adı) |
7. | ve kad haletin | : ve gelip geçmiş |
8. | en nuzuru | : uyarıcılar |
9. | min beyni yedeyhi | : onun önünden |
10. | ve min halfi-hi | : ve onun ardından |
11. | ellâ ta’budû | : kulluk etmeyin, kul olmayın |
12. | illâllâhe (illâ allâhe) | : Allah’tan başka |
13. | in-nî | : muhakkak ki ben |
14. | ehâfu | : korku |
15. | aleykum | : sizin üzerinize |
16. | azâbe | : bir azap |
17. | yevmin | : gün |
18. | azîmin | : büyük |
وَاذْكُرْ hatırlaأَخَا kardeşini deعَادٍ Ad’ınإِذْ أَنْذَرَ hani o uyarmıştıقَوْمَهُ kavminiبِالْأَحْقَافِ Ahkaf’takiوَقَدْ خَلَتْ gelip geçmiştiالنُّذُرُ nice uyarıcılarمِنْ بَيْنِ يَدَيْهِ onun önündenوَمِنْ خَلْفِهِ ve ardındanأَلَّا تَعْبُدُوا ibadet etmeyinإِلَّا başkasınaاللَّهَ Allah’tanإِنِّي gerçekten benأَخَافُ korkarım diyeعَلَيْكُمْ sizin içinعَذَابَ azabındanيَوْمٍ bir gününعَظِيمٍ büyük