٧٧
وَلَمَّا جَاءَتْ رُسُلُنَا لُوطًا سىءَ بِهِمْ وَضَاقَ بِهِمْ ذَرْعًا وَقَالَ هذَا يَوْمٌ عَصيبٌ
(77) ve lemma caet rusülüna lutan sie bihim ve daka bihim zer’av ve kale haza yevmün asiyb
vaktaki elçilerimiz lut’a geldiler onların yüzünden fenalaştı daraldı (kolları düştü) dedi bu zor bir gün
(77) When Our Messengers came to Lut, he was grieved on their account and felt himself powerless (to protect) them. He said: “This is a distressful day.”
1. | ve lemmâ | : ve olduğu zaman |
2. | câet | : geldi |
3. | resulu-nâ | : resûlümüz |
4. | lûtan | : Lut |
5. | sîe bi-him | : onlarla, onlardan dolayı fena oldu, üzüldü |
6. | ve dâka bi-him zer’an | : ve onlardan dolayı içi daralıp, telâşlandı |
7. | ve kâle | : ve dedi |
8. | hâzâ | : bu |
9. | yevmun | : gün |
10. | asîbun | : sıkıntılı, son derece kötü, zorlu |