٣
وَاِذَا كَالُوهُمْ اَوْ وَزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ
(3) ve iza kaluhum ev vezenuhüm yuhsirune
Başkalarına ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik verirler
(3) But when they have to give by measure or weight to men, give less than due.
1. | ve izâ | : ve olduğu zaman |
2. | kâlû-hum | : onlara ölçerek sattılar |
3. | ev | : veya |
4. | vezenû-hum | : onlara tarttılar |
5. | yuhsirûne | : zarar ettirirler, eksiltirler |
وَإِذَا كَالُوهُمْ ama kendileri onlara ölçtüklerinde أَوْ veya وَزَنُوهُمْ tarttıklarında يُخْسِرُونَ eksiltirler
SEBEB-İ NÜZUL
Süddî der ki: Allah’ın Rasûlü (sa) Medine-i Münevvere’ye geldiğinde orada Ebu Cüheyne Amr adında tüccardan birisi vardı. Onun iki ölçeği vardı; birisini kendisi satın alırken, diğerini de satarken kullanırdı. Allah Tealâ bunun üzerine (onun hakkında) bu âyet-i kerimeyi indirdi. Bu, Ebu Hüreyre’den de rivayet edilmiştir