١٢٧
لَهُمْ دَارُ السَّلَامِ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَهُوَ وَلِيُّهُمْ بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ
(127) lehüm darus selami inde rabbihim ve hüve veliyyühüm bima kanu ya’melun
onlara Rabbleri katında selamet yurdu vardır (Allah) o onların dostudur yaptıkları hayırlı amellerden dolayı
(127) For them will be a home of peace in the presence of their Lord: he will be their friend, because they practised (righteousness).
1. | lehum | : onlar için vardır, onlarındır |
2. | dâru | : diyar, yurt |
3. | es selâmi | : selâm, selâmet, teslim |
4. | inde | : katında, yanında |
5. | rabbi-him | : onların Rabbi, Rab’leri |
6. | ve huve | : ve O |
7. | veliyyu-hum | : onların velîsi, dostu |
8. | bi-mâ | : …’den dolayı, sebebiyle |
9. | kânû ya’melûne | : yapmış oldular |
لَهُمْ onlar için vardırدَارُ yurduالسَّلَامِ selametعِنْدَ katındaرَبِّهِمْRableriوَهُوَ Oوَلِيُّهُمْ kendilerinin velisidirبِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ yaptıkları sebebiyle