93

٩٣

حَتّى اِذَا بَلَغَ بَيْنَ السَّدَّيْنِ وَجَدَ مِنْ دُونِهِمَا قَوْمًا لَا يَكَادُونَ يَفْقَهُونَ قَوْلًا

(93) hatta iza belağa beynes seddeyni vecede min dunihima kavmel la yekadune yefkahune kavla

hatta ulaştığı zaman iki set arasına iki setin yanında bir kavim buldu söz anlamayacak durumdaydılar

(93) Until, when he reached (a tract) between two mountains, he found, beneath them, a people who scarcely understood a word.

1. hattâ izâ : olduğu zaman
2. belega : ulaştı
3. beyne es seddeyni : iki seddin arası
4. vecede : buldu
5. min dûni-himâ : o ikisinden başka
6. kavmen : bir kavim
7. lâ yekâdûne yefkahûne : (neredeyse hiç) anlamayan
8. kavlen : söz