٤٢
قُلْ سيرُوا فِى الْاَرْضِ فَانْظُرُوا كَيْفَ كَانَ عَاقِبَةُ الَّذينَ مِنْ قَبْلُ كَانَ اَكْثَرُهُمْ مُشْرِكينَ
(42) kul siru fil erdi fenzuru keyfe kane akibetül lezine min kabl kane ekseruhüm müşrikin
De ki yeryüzünde gezin, bir bakın akıbeti nice olmuş! (sizden) öncekilerin onların çoğu müşrik idiler
(42) Say: Travel through the earth and see what was the End of those before (you): Most of them worshipped others besides Allah.
1. | kul | : de |
2. | sîrû | : dolaşın |
3. | fî el ardı | : yeryüzünde |
4. | fenzurû (fe unzurû) | : öyleyse bakın, görün |
5. | keyfe | : nasıl |
6. | kâne | : oldu |
7. | âkıbetu | : akıbet, son |
8. | ellezîne | : o kimseler, onlar |
9. | min | : dan |
10. | kablu | : önce |
11. | kâne | : oldu |
12. | ekseru-hum | : onların çoğu |
13. | muşrikîne | : müşrikler, şirk koşanlar |