153

    RevelationCuzPageSurah
    92 6101Nisa(4)

١٥٣

يَسْلُكَ اَهْلُ الْكِتَابِ اَنْ تُنَزِّلَ عَلَيْهِمْ كِتَابًا مِنَ السَّمَاءِ فَقَدْ سَاَلُوا مُوسى اَكْبَرَ مِنْ ذلِكَ فَقَالُوا اَرِنَا اللّهَ جَهْرَةً فَاَخَذَتْهُمُ الصَّاعِقَةُ بِظُلْمِهِمْ ثُمَّ اتَّخَذُوا الْعِجْلَ مِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمُ الْبَيِّنَاتُ فَعَفَوْنَا عَنْ ذلِكَ وَاتَيْنَا مُوسى سُلْطَانًا مُبينًا

(153) yes’elüke ehlül kitabi en tünezzile aleyhim kitabem mines semai fe kad seelü musa ekbera min zalike fe kalu erinellah cehratem fe ehazethümüs saikatü bi zulmihim sümmettehazül icle mim ba’di ma caet hümül beyyinatü fe afevna an zalik ve ateyna musa sültanem mübina

ehli kitap senden istiyor kendilerine indirmeni semadan bir kitap musa’dan istemişlerdi bundan daha büyüğünü demişlerdi bize Allah’ı açıkça göster onlara yıldırım çarptı zulümleri sebebi ile sonra ittihaz ettiler buzağıyı (ilah) geldikten sonra kendilerine açık mucizeler biz bunu da affettik musa’ya verdik açık bir sultanlık

(153) The People of the Book ask thee to cause a book to descend to them from heaven: indeed they asked Moses for an even greater (miracle), for they said: show us Allah in public, but they were dazed for their presumption, with thunder and lightning. Yet they worshipped the calf even after Clear Signs had come to them even so we forgave them and gave Moses manifest proofs of authority.

1. yes’elu-ke : senden istiyorlar
2. ehlu el kitâbi : Kitap ehli
3. en tunezzile : indirmeni
4. aleyhim : onlara
5. kitâben : bir Kitap
6. min es semâi : semâdan , gökten
7. fe kad : oysa … olmuştu
8. seelû : istediler
9. mûsâ : Hz.Musa
10. ekbere : daha büyük
11. min : …’den
12. zâlike : bu
13. fe : o halde
14. kâlû : dediler
15. eri-nâ : bize göster
16. allâhe : Allah
17. cehreten : açıkça
18. fe : bunun üzerine
19. ehazet-hum : onları yakaladı, helâk etti
20. es sâikatu : yıldırım
21. bi zulmi-him : zulümlerinden dolayı
22. summe : sonra, ardından
23. ittehazû : edindiler
24. el ıcle : buzağı
25. min ba’di : sonra
26. : şey, şeyler
27. câet-hum : onlara geldi
28. el beyyinâtu : beyyineler, belgeler, açık deliller, açık mucizeler
29. fe : buna rağmen
30. afevnâ : biz affettik
31. an zâlike : bundan
32. ve âteynâ : ve biz verdik
33. mûsâ : Hz.Musa
34. sultânen : sultan, yetki, güç, delil
35. mubînen : apaçık

يَسْأَلُكَ senden isterlerأَهْلُ ehliالْكِتَابِ kitapأَنْ تُنَزِّلَ indirmeniعَلَيْهِمْkendilerineكِتَابًا bir kitapمِنْ السَّمَاءِ göktenفَقَدْ muhakkak kiسَأَلُوا isteyerekمُوسَى Musa’dan daأَكْبَرَ daha büyüğünüمِنْ ذَلِكَ bundanفَقَالُواdemişlerdi deأَرِنَا bize gösterاللَّهَ Allah’ıجَهْرَةً açıkçaفَأَخَذَتْهُمْ böylece onları çarptıالصَّاعِقَةُ yıldırımبِظُلْمِهِمْ zulümleri sebebiyleثُمَّ sonraاتَّخَذُوا(ilah) edindilerالْعِجْلَ buzağıyıمِنْ بَعْدِ مَا جَاءَتْهُمْ onlara gelmesinin ardındanالْبَيِّنَاتُ apaçık delillerفَعَفَوْنَا biz onu affettikعَنْ ذَلِكَ ona rağmenوَآتَيْنَا çünkü biz vermiştikمُوسَى Musa’yaسُلْطَانًا delil ve yetkiمُبِينًا apaçık


SEBEB-İ NÜZUL<!–
Yahudiler hakkında nazil olmuştur. Hz. Peygamber (sa)’e: “Ey Muhammed, eğer gerçekten peygamber isen Musa’nın getirdiği gibi kitabı gökten bize bir defada toptan getir.” dediler de Allah Tealâ bu âyet-i kerimeyi in­dirdi.  Taberf nin Muhammed ibn Ka’b el-Kurazf den rivayetinde ise bir grup yahudinin Hz. Peygamber (sa)’e gelip “Musa’nın Allah katından levhaları getirdiği gibi sen de bize Allah katından levhalar getir ki seni tasdik edelim.” diye İstekte bulunmaları üzerine nazil olmuştur.  Suyûtî, bu âyet-i kerime ve bunu takip eden “Bir de onların inkâr ile kâ­fir olmaları ve Meryem’in aleyhinde büyük bir iftira atıp söylemeleri sebebiy­le…” (Nisa, 4/156) âyetine kadar olan âyet-i kerimelerin bunun üzerine nazil olduğunu zikretmektedir.

İbn Cureyc’den rivayete göre ise yahudi ve hristiyanların Hz. Peygamber (sa)’e gelip: “Ey Muhammed, senin Allah’ın elçisi olduğuna dair Allah’tan filâ­na bir mektup ve senin Allah’ın elçisi olduğuna dair filâna bir mektup getirme­dikçe sana biat edecek değiliz.” demeleri üzerine bu âyet-i kerime nazil olmuş­tur.